1 Mart 2013 Cuma

Samimi olduğumuz Benjamin'lere "ben" deriz.

Kendimi bu kadar sevmesem insanlardan yine bu kadar nefret eder miydim bilmiyorum. Dışardan bakıldığı zaman gayet itici duran bu egoistlik aslında herkesin içindeki smokinli düğün çocuğudur. Hem iticidir hem de kendi mutluluğu söz konusu olduğu için umursamaz. Hayatım boyunca nefret ettiğim o smokinli  çocukla kanka olduğum günlerdeyim. Bi tanısanız siz de çok eğlenirdiniz aslında ama sizin usturup müfredatınız bu tür insanları içermiyordu. Neyse çok değişik bir şeyler olursa ben size anlatırım, sizi muhattap etmem. Oğlanı şimdilik piste alalım, oynayadursun. Biz abilerle bi şey konuşcaz.

Ben, hepsinden önce iyi bir insan olduğumu düşünüyorum. Yani insani duygularım iyidir. Sümüklü çocuklara kıyamam, çaresiz anne-babalara üzülürüm, gönlü bol eli dar olanları görür ağlarım. Bir peygamber gibi mucizelerim yok, vaad edemediğim için ağlarım. İnsan olarak iyiyim de iyilik başarı getirmiyor işte, o konuda biraz şeyim. Evlat-sevgili-kardeş-arkadaş rollerimin her biri bana bu vasfı yükleyenler tarafından tatmin edici olmadı. Her zaman bir şeyleri biraz daha zorlamam gerekir gibi geldi onlara. Benim olmuşluğum için değil, onların tatminleri için. Hiç olmadım...

İlkokuldan itibaren yapılabilecek en sosyal işlere itildim. 23 nisan şiirinden sınavlarla girilen çeşitli eğitimlere kadar hepsini denedim, kazandım da. Hepsine gittim, hepsini yarım bıraktım. Bana verileceklere karşılık benden istenen sadece disiplindi. Canım istemedi, olmadım. Ben sıkıya gelmeyi hiç beceremem. Babam da bu durumdan pek memnun sayılmaz ama bi bok olamadığımı da gördüğü için üstüme gelmiyor galiba. Bilemiyorum... Bu arada ben geçen gün bi adama "bilemiyorum" dedim "bilme zaten hiçbir şey bilme sen" dedi, bunun da ne demek olduğunu bilmiyorum mesela. Sonsuz tatminsizlik yaşatmakta bir numarayım since 1990'dan beri?!?!

Ben bir türlü kendime üzülemiyorum örneğin. Sadece kızıyorum hem de çok! Olmadı karşımdakine kızıyorum ama laf anlatmayı da sevmiyorum. Herkes kendisi anlasın istiyorum, anlamazsa ikimizin hayatını da rahat bıraksın istiyorum. Sonsuz bir huzur var mıdır bilmiyorum ama daha az konuşup daha çok anlaşarak kafalarımızı daha güzel koruyacağımızı düşünüyorum. Seviyesiz olmaya da bayılıyorum ayrıca. Kendi seviyesinin farkında olarak seviyesizleştiğini bilen insanın mutluluğuna bir gün teşne olmanızı dilerim. İnanın siz de seviyesizliğin tadını aldıktan sonra bunu bir pazar kahvaltısı gibi seremoniyle yapacaksınız. Ama ertesi günün pazartesi olduğunu da kahvenizin en güzel yudumunda hatırlamalısınız. Acı var Rocky, acı hep var!

Ben işte tamamlanamıyorum. İnsanlara yaşattığım o sonsuz tatminsizlik duygusunun sebebi de yine kendimin hayata olan tatminsizliğidir. Bir gün her şey tamam olursa buharlaşıp uçacakmışım gibi geliyor. Hepsinin toplamında çıkan eksiklikler benim mutluluğum işte. Yaptığım her hırslı hamle birilerini aldatmak sayılıyor. Bu sebepten düzeni de haketmiyorum...değil de istemiyorum...ya da zor geliyor...bilemiyorum.

Ben kendimi çok seviyorum ama ben olsam kendini benim kadar seven birini hayatta sevmem. O da bir "ben", fakat 'kendim' olamayacak kadar uzakta artık.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder